27 Ağustos 2011 Cumartesi

Kıbrıs Gezisi - Güzelyurt & Lefke

Mavi Köşk Kıbrıs

Kıbrıs gezimizin bir sonraki durağımız ise portakal bahçeleri ile ünlü Güzelyurt oldu.Güzelyurt yolu üzerinde Çamlıbel köyüne Mavi Köşk var ,burası askeri bölgenin içinde yer alıyor.Kapıda kimliklerinizi verip askeriyenin izniyle ,köşkü geziyorsunuz.Köşkün içinde fotoğraf ve kamera görüntüsü almak yasak.

Üst rütbeli komutanların burayı sık sık ziyarete geldiği söyleniyor.Gerçekten önemli bir yere sahip.Köşkün olduğu mevkii şahane,dünyada bir ilk bile olduğu düşünülüyormuş.


Mavi Köşk Kıbrıs from pelin süme sak on Vimeo.



Mavi Köşk:Girne-Güzelyurt dağ yolu üzerinde, Orta Doğu Teknik Üniversitesi kampusu yakınlarındaki Çamlıbel Köyünde. 1956 yılında yapılmış. O dönemin şartlarında; böyle muhteşem bir mimari gerçekten göz kamaştırıyor. Zamanın şartlarına göre, oldukça lüks. İçerideki; eşyalar, değerli tablolar, aksesuarlar, perdeler, banyo ve tuvalet dekorasyonları, bahçesindeki havuz, içerisindeki devir-daimli olarak şarap akan estetik musluk, Roma medeniyetinin etiketlerini taşıyan havuzlar, o zamanın şartlarında bütün odaların klimalı oluşu, gizli dehlizler, gizli kasalar, köşkün içerisindeki açıklanamayan sırlar. Köşkün sahibinin oturma odasındaki bütün eşyalar orijinal.

Mavi Köşk Kıbrıs
Mavi Köşk Kıbrıs
Mavi Köşk Kıbrıs
Mavi Köşk Kıbrıs
(Pablo Pavilides’in dağların arasından kaçtığı tünel)

O yıllarda; ada cumhurbaşkanı olan Makarios’un avukatı ve Orta Doğu’nun en büyük silah tüccarı olan İtalyan asıllı Rum; Pablo Pavilides’e ait ev. Pavilides; 1974 Barış Harekatında; bir tünelle, buradan kaçar.
Pablo Pavilides’in daha sonra mafya yüzünden öldürüldüğü söyleniliyor.

Bu gezileride askeri personel sayesinde yapıyorsunuz.Geniş ve çok güzel bir bahçesi var.O dönemde evin içinde ki her şey gerçekten çok lüks olarak döşenmiş.Mutlaka görülemeye değer diyorum.

Mavi Köşk Kıbrıs
(Şarap Çeşmesi)

Çamlıbel köyünden ayrıldıktan sonra Lefke'ye doğru ilerledik.Lefke ise narenciye bahçeleriyle ünlü bir yer.Portakal ve limonlar yerlerde geziyor :) Lefke'de yeşilırmak köyünde nefis çilek tarlaları var.

Güzelyurt Köyü

Biz çocuklarla yol boyu ellerimizle topladık,hayatımda yediğim en güzel çileklerden biriydi..

Soli Harabeleri
Soli Harabeleri
Soli Harabeleri
Soli Harabeleri
Soli Harabeleri
Soli Harabeleri
Soli Harabeleri

Gezerken es geçmeyin diye yazıyorum.. Lefke'Deki en önemli kalıntı Soli Harabeleri inanılmaz güzel bir yer. O tarihlerde böyle geniş bir alana kurulması ve bu tarihe kadar kalıntılarının kalması bile ne çok şey anlatıyor bize.Antik çağ dönemindeki kalıntıları incelemek ,fotoğraflayabilmek bizim için şahaneydi.

Tiyatro,pazar yeri ve diğer kalıntılar koruma altında.

Soli Harabeleri:Soli’nin orjini İ.Ö. 700 yıllarına ait ve Asurluların haraç aldıkları kentleri içeren bir listeye kadar izlenebilmiştir. Bu listede kentin adı Si-il-lu olarak geçmektedir. Eski yazılı kaynaklara göre İ.Ö. 580 yılında adadaki krallardan Philokypros, hocası Atinalı filozof Solon’un tavsiyesi üzerine, başkentini Aepia adle kentten Si-il-lu’ya taşımış ve buraya hocasının adını vermiştir. İ.Ö. 498 yılında adadaki öteki kırallıklarla birlikte Soli de kıbrıs’ın hakimi olan Perslere baş kaldırmış ve yenilmiştir. Soli, en parlak yıllarını Roma döneminde yaşamıştır. Ancak İ.S. 4. yy’a gelindiğinde, liman gemilerin giremeyeceği kadar dolmuş ve bakır madenleri kapanmıştı. 7.yy’daki Arap korsanlarının akınları kentin sonu olmuştur. Araştırmalardan Soli’de de tiyatronun sırtını verdiği tepeyi kaplayan akropoliste Vuni’deki gibi kral sarayı olduğu anlaşılmıştır. Kazılarda Helenistik döneme ait altın ve gümüş takılar, İ.Ö. 1.yy’da yapılmış mermer bir Afrodite heykeli (Kıbrıs Müzesi – Güney Kıbrıs) ve İ.Ö. 2.yy’a ait Amazonlarla savaşı gösteren bir kabartma ele geçirilmiştir. Viyana Tarih Müzesi’nde Fugger lahdi olarak bilinen lahdin de Soli akropolisinden çıkmış olabileceği ileri sürülmüştür. Kazılarda, Helenistik döneme ait, agoraya açılan sütunlu caddenin ve agoradaki mermer anıtsal çeşmenin kalıntıları da açığa çıkmıştır. Tatlı su kaynakları, verimli topraklar ve korunaklı bir liman, ayrıca bakır yatakları ve bakırı işleyecek bol miktarda odunun bulunması Soli’nin burada kurulan ilk yerleşme olmayabileceğini göstermektedir. Nitekim arkeolojik kazılarda İ.Ö. 11.yy’a tarihlenen biryerleşmenin izlerine rastlanmıştır.

kaynak:buradan

Lefke'de iyice gezip yolduktan sonra dalgasız bir koy bulup deniz keyfi yaptık.Güzel lokantalar ve efis koylar var.Dilediğimiz yerde mola verip yüzdük.

Vuni Sarayı

Vuni Sarayı çok yüksek bir tepede kurulu,yolu tımanırken bile çok korktum :) hem çıkıyoruz hemde sürekli insanların o imkansızlıklar içine buralara nasıl geldiklerini ve nasıl saray inşaa ettiklerine şaşırıyoruz.

Vuni Sarayı
Vuni Sarayı
Vuni Sarayı

Vuni Sarayı, Lefke ile Yeşilırmak arasında denizden oldukça yüksek bir tepe üzerinde kurulmuş ve 137 odası, güzel manzarasıyla muhteşem bir saraydır. Su ihtiyacını karşılamak için yağmur sularının saklandığı bir sarnıcı vardır. Vuni’nin en görkemli yeri burasıdır. Sarnıcın başında devasa bir yarı tamam heykel durmaktadır. Dik ve virajlı asfalt bir yolla çıkılan saray günümüzde açık hava müzesi olarak ziyaret edilmektedir. Vuni’den Akdenizin koyu mavi renginin seyrine doyum olmaz.
Yeşilırmak yönünde, denizde bulunan küçük ve dik ada “ Limnidi adası” buradan çok güzel görünmektedir. Bu adayı seyrederken insan kendisini adeta ana kıtada sanıyor. Lefke, Trodos Dağı, Gemikonağı,Yedidalga, virajlı yollar ve deniz doyumsuz seyirler sunar sizlere. Athena Tapınağının izlerini görmeden Vuni Sarayından ayrılmamak gerekir.



Vuni Sarayı - Kıbrıs from pelin süme sak on Vimeo.


Vuni Sarayı'nı gezdikten sonra otele dönüş için yola koyulduk,o gün şansımıza yine hava püfür püfür ve çok güzeldi.Dönüş yolunda Cengiz Topel Anıtı'nı da ziyaret ettik.

Türk pilot yüzbaşı. 1964'te Türk Hava Kuvvetleri'nin Kıbrıs'ta gerçekleştirdiği uyarı uçuşunda, uçağı Rum uçaksavarlar tarafından vurulunca paraşütle atladı ve esir düştü. Rumlar tarafından hastanede öldüğü belirtilen Topel'in naaşı iade edildi. Türk Hava Kuvvetleri'nin Kıbrıs'taki ilk pilot kaybıdır.

Cengiz Topel Anıtı
Cengiz Topel Anıtı
Cengiz Topel Anıtı

Fotoğrafların devamı burada




19 Ağustos 2011 Cuma

Sulu Köfte

Sulu Köfte

Sulu köfte bizim evde en çok sevilen yemeklerden biri,malum çocuklar köfte patates olayını duyduklarında andan itibaren koşarak sofraya geliyorlar.

Sulu köftede hem bereketli hemde bol naneli çok lezzetli oluyor.

Malzemeler
- 250 gr. kıyma
- yarım çay bardağı pirinç
- 1 adet kuru soğan
- 2 adet patates
- 1 yemek kaşığı salça
- 6 bardak su
- sıvıyağ
- tuz
- karabiber
- kuru nane
- un

Hazırlanışı:
1- Kıymaya rendelenmiş soğanı,yıkanmış pirinçleri tuz ve karabiberini ekleyip yaklaşık 5 dakika yoğurun.
2- Misketten biraz daha büyük şekilde köfteleri yuvarlayın.Hafifçe un serpilmiş tepsiye dizin.
3- Tencereye sıvıyağı ekleyip bir yemek kaşığı salçayı kavurun.Üzerine sıcak suyu ilave edin.(yemeğin suyunu devamlı kontrol edin,su azalırsa sıcak su ekleyin.)
4- Su kaynadıktan sonra yuvarladığınız köfteleri ve küp küp doğranmış patatesleri yemeğe ilave edin.
5- Yemeğin suyununa da çok hafif tuz serpin, ve yaklaşık 1 yemek kaşığı nane dökün.Pirinçler yumuşayıncaya kadar pişirin,sıcak olarak ikram edin.

Afiyet Olsun.


17 Ağustos 2011 Çarşamba

Kıbrıs Tatili - Gazimağusa

Gazi Mağusa

Gazimağusa'da ilk durağımız Can Bulat Müzesi oldu,müzede etnografik ve arkeolojik eserleri sergileniyor.Mağusa'da gezilecek tarihi eserler Othello Kalesi, Aziz Nicholas Katedrali, Francis Kilisesi, Namık Kemal Zindanı ve Müzesi, Kertikli Hamam, Mağusa Surları, Aziz Barnabas Manastırı ve Salamis Antik Kenti.

Gezi programınızı önceden ayarlarsanız bir çok yer rahatlıkla dolaşabilirsiniz.

Canbulat Müzesi_DSC2997
Canbulat Müzesi
Canbulat Müzesi
Canbulat Müzesi

Daha sonra Lala Mustafa Paşa Camii'sini gezdik,Orijinal ismi Saint Nicolas Katedrali olan eski bir Katolik mabedidir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC)'nin en büyük iki camisinden biridir. 1328'de katedral olarak açılmış ve 1571'de Osmanlı Devleti tarafından bölgenin ihtiyacını karşılamak için camiye çevirilmiştir. Kıbrıs Fatihi olarak anılan Lala Mustafa Paşa'nın adını almıştır.



Lala Mustafa Paşa Camii - Kıbrıs from pelin süme sak on Vimeo.

Lala Mustafa Paşa Camii (Saint Nicolas Katedrali)
Lala Mustafa Paşa Camii (Saint Nicolas Katedrali)
Lala Mustafa Paşa Camii (Saint Nicolas Katedrali)
Lala Mustafa Paşa Camii (Saint Nicolas Katedrali)

Namık Kemal Zindanı ve çevresini gezip bol bol hediyelik eşya dükkanlarını gezdik.

Namık Kemal Zindanı
Namık Kemal Zindanı
Gazi Mağusa

Gazi Mağusa sokakları bol bol arşınLadık,deniz kenarında ki Petek Pastanesi harika bir soluklanma yeri.Nefis yemekler ,gözlemeler ve dondumalar var.. İçeri girince insan hangisini yiyeceğini şaşırıyor,eğer uğrarsanız benim için lütfen maraş dondurmasını denemeyi unutmayın..

Bu kadar yemek yedikten sonra eritmek lazım diyerek yine yürüyerek Otello Kalesini gezdik.Tarihi yerleri gezmek konusunda millet olarak o kadar az ilgiliyiz ki bir çok müzeyi ve tarihi kalıntıları neredeyse tek başımıza veya 1-2 yabacı turist aileyle birlikte dolaştık.

Otello Kalesi - Gazi Mağusa
_DSC3207

Magusa'yı dolaştıktan sonra hava öyle güzeldi ki artık akşam güneşi batmak üzereyken son an da fikir değiştirip Salamis Harabelerinde bulduk kendimizi.Şansımıza o akşam Salamis Harabelerinde Jazz konseri varmış,o güzel atmosferde bütüm solo provaları da dinlemene fırsatımız oldu.Güzel bir dinletinin ardından harabeleri dolaştık.

Salamis Harabeleri - Kıbrıs
Gazi Mağusa

Salamis harabeleri öyle güzel ve büyük bir alana kurulmuş ki,hayretler içinde geziyorsunuz.
Salamis Harabeleri Gazi mağusa şehrinin 6 kilometre kuzeyinde yer alan ve tarihi M.Ö. 11. yüzyıla dayanan antik şehir. Trodos Dağından çıkan kanlıdere'nin denize döküldüğü yerdeki havzaya yakın bir yerde kurulmuş olan Salamis şehri 19. yüzyılın sonlarında toprakla ve ağaçlarla kaplı olarak ortaya çıkarılmıştır. 1952- 1974 yıllarında yapılan kazılarla kentin büyük bölümü meydana çıkarılmıştır.

Salamis Harabeleri - Kıbrıs

Salamis Harabeleri - Kıbrıs
Salamis Harabeleri - Kıbrıs
Salamis Harabeleri - Kıbrıs
Salamis Harabeleri - Mağusa



Gezi fotoğraflarının devamı burada:


Kıbrıs Tatili - Lefkoşa

Selimiye Camii (Lefkoşa)

Sabah erkenden kalkıp deniz keyfi yaptıktan sonra öğlen yemeği için Lefkoşa'da ki Burger City'e (Burger King) gittik.Kıbrısta bundan 4 sene önce Mc Donalds açılmıştı ama isim hakları yüzünden kapatmışlar.
Burger King ise işi firmanın ismini değiştirmekte bulmuş.Burger City tamamen buradaki Burker King dekoru ve hamburgerleri ile Kıbrıs'ın hemen hemen her yerinde şubesi açmış.

Oda kahvaltı konakladığımız için 8 gün boyunca bolca balık ve hamburger yedik sayılır ..

Yemeğimizi yedikten sonra ilk durağımız Selimiiye Camii'si oldu.Kıbrısa gitmek için en güzel mevsim yaz aylarının başı ve sonbahar ayları en ideal zaman diye düşünüyorum.Biz Kıbrısı turlarken hava yüzünden hiç zorluk yaşamadık.Daha önceki gezilerimden de bildiğim için yaz ayları inanılmaz bir sıcak oluyor.

Sıcak yüzünüze öyle bir vuruyor ki değil,şehri gezmek dolaşmak bile imkansız hale geliyor.

Selimiye Camii (Lefkoşa)
 Selimiye Camii (Lefkoşa)
Selimiye Camii (Lefkoşa)

Selimiiye Camiisini gezmek için arabayı meydana bir yere park ettik.Pazar günü gittiğimiz için her yer bomboştu.Meydandaki Venedik Sütunu oldukça önemli bir yere sahip.Granitten yapılmış Venedik Sütunu, 6 metre uzunluğunda olup Gazi Mağusa’da bulunan Antik Salamis Harabelerindeki bir dikili taş iken 15 yüzyılda Venedikliler tarafından adayı ele geçirmelerinin bir sembolü olarak Lefkoşa'ya getirilmiştir. Osmanlılar döneminde Salamis Harabeleri’ndeki orijinal yerine konulmuş ancak 1917 yılında İngilizler sütunu alıp eski adı Konak Meydanı bugünkü adı Atatürk Meydanı’nın merkezine yerleştirmiştir. Sütunun tepesinde St. Mark’ın aslanı (the Lion of St. Mark) resmedilmiş ancak bu daha sonra bakır ile kaplanmıştır. Sütunun altında soylu Venedik ailelerinin silahlarında bulunan işaretler yer almaktadır.

Lefkoşa Meydanı - Venedik Sütunu

Selimiiye Camiisi'de yine görülmesi gereken yerlerden biri ,ne tarafa dönseniz eski döneme ait kalıntılar veya yapılar görmeniz mümkün.

Lokmacı Sınır Kapısı'da şehrin ortasında kendine yer bulmuş, tüm şehir sadece bir kaç paravan veya telle rum tarafından ayrılmış durumda.Askeri denetim çok sıkı olduğu için ,fotoğraf çekmek veya görüntü almak bir çok yerde yasak.

Bizim daha önce başımıza geldiği için söylüyorum,elimizdeki kamera görütüleri tek tek kontrol ediliyor,eğer istemedikleri bir görüntü varsa hemen sildiriyorlar.

Lokmacı Sınır Kapısı - Lefkoşa
Lokmacı Sınır Kapısı - Lefkoşa

Yiğitler Burcu Parkı (Sınır Parkı ) ise çok entresan bir yerde,tel örgünün arkası rum tarafı ve o taraftan bu tarafı görebiliyorsunuz. Sınır boyunca askeri kontrol ve gözetleme son derece sıkı yapılıyor.Birleşik Milletlerin arabalarını ve askerlerini her yerde rahatlıkla görüyorsunuz.

Yiğitler Burcu Parkı ( Sınır Parkı ) - Lefkoşa
Yiğitler Burcu Parkı ( Sınır Parkı ) - Lefkoşa

Biz pazar günü gittiğimiz için Büyük Han kapalıydı ama ben daha önce içini gezip yemek yediğim için mutlaka gezilecek ve dolaşılacak yerlerin başında geldiğini hatırlatıyorum.

Büyük Han : Tarih ve mimari değerler bakımından Lefkoşa’daki Türk eserlerinin başında Büyük Han gelmektedir. 1572 yılında adanın ilk Osmanlı Valisi Beylerbeyi Muzaffer Paşa tarafından yaptırıldığı kabul edilmektedir. Yapı dörtgen bir plan üzerine, iki katlı inşa edilmiş olup, geniş bir avlunun çevresinde sıralanan odalar kemerli ve kubbeli bir sundurmaya açılmaktadır. Büyük Han’ın çeşitli yapılardan ve yerlerden alınmış taşlardan yapıldığı bellidir. Aynı şekilde avlunun ortasındaki mermer sütunlar üzerine yapılmış mescidi tutan sütunların da başka bir yapıdan alınmış olunması muhtemeldir. Altı köşeli, konik başlıklı taş bacalarla, bu kubbeli küçük mescit, Hanın Türk tarzı mimarisini tamamlayan önemli unsurlardır. Hanın zemin katındaki odalar dükkan, depo ve ofis olarak kullanılmıştır. Üst kattaki sekizgen bacalı birer şömineleri olan odalar ise yatak odalarıdır. Anadolu’da sık rastlanan benzerleri gibi olmasına rağmen, bir farklılığı da mevcuttur. Bu tip han ve kervansaraylar genellikle tek bir ana kapıya sahip olmalarına rağmen, Büyük Han’ın bir girişi daha bulunmaktadır.

Kaynak:buradan

Daha sonra Barbarlık Müzesini ziyaret ettik,Kıbrıs vatandaşları öyle rahat yaşamaya alışmışlar ki bir çok müze ve gezi yerleri saat 17.00 gibi kapanıyor veya size çabuk gezin hava sıcak eve gideceğim ben diyebiliyorlar :)

Barbarlık Müzesinin bazı odalarına çocukların gezmesine müsade etmedik ,hatta çok az anlatmamıza rağmen Özgür küçücük çocukların fotoğraflarını görünce ,onları öldürmüşler mi falan dedi. 6 yaşında bir çocuğa böyle bir barbarlığı anlatmanın veya savaşı açıklamanın hiç bir yolu yok sanırım.

Barbarlık Müzesi
Barbarlık Müzesi
Barbarlık Müzesi
Barbarlık Müzesi
Barbarlık Müzesi



Gezi fotoğrafların devamı burada ;